Pazar, Ocak 01, 2006


Etnobotanik Alan Çalışma Teknikleri
Etnobotanik, bir yörede insanların kullandığı her türlü bitkinin araştırılması demek olduğuna göre, o yörede kullanılan tüm bitkilerin saptanması ve örneklemesi gerekmektedir. Elbette bu öneri, kısa dönemli ya da dar bütçeli bir araştırmada bir tek bitki grubu (örneğin tıbbi bitkiler ya da boyamada kullanılan bitkiler gibi) ile de sınırlandırılabilir. Ancak, çalışılan bölgeyi dar tutup, örneğin bir ya da iki köy ile sınırlandırıp, hazır o bölgeye ulaşım ve çalışma olanakları sağlanmışken diğer bitki gruplarındaki kullanımları da derlemek çok daha yararlı bir yöntem olarak önerilebilir.
Botanikçilerin uyguladığı bitki toplama, presleme ve kurutma tekniklerinin öğrenilmesi bu alanın kaçınılmaz ön koşuludur. Araştırmacının botanik eğitimi olsa bile Türkiye florasındaki her türü tanımlayabilmek tek kişinin işi değildir, bir grup botanikçi ile ortak çalışmak ve belirli türlerde o türün uzmanlara danışmak gereklidir. Bir alanda çalışmaya karar verildiğinde birkaç farklı disiplinden uzmanın katılacağı küçük bir ekip oluşturmak yine önerilebilecek en iyi yoldur. Ancak yine de uzmanlık derecesinde olmasa da her araştırmacının bitki toplama- presleme yöntemlerini uygulayabilmesi gereklidir.
Etnobotanik araştırmaları uzun vadeli bir çalışma gerektirir. Kış ve bahar ayları, beslenmede kullanılan bitkilerin saptanabileceği ve kaynak kişilerle en rahat söyleşilerin yapılabileceği dönemdir. Yaz ve sonbahar ise, bitki preslemeleri için olduğu kadar tohum örnekleri alımında ve ekin biçimi, harman ve sonrası işlemleri izleme, kışlık yakacak, hayvan yemi için ot toplama gibi değişik etkinliklerin sürdüğü bir dönem olarak önemlidir. Kısacası en az bir yıl boyunca alanda çalışmak gereklidir. Birçok durumda bir yılın yeterli olmadığı, süre uzadıkça yeni bilgilerin edinildiği de unutulmamalıdır.
Etnobotanikçileri botanikçilerden ayıran en önemli yan, alan çalışmasında yoğun kaynak kişi kullanımıdır. Kaynak kişilerin seçimi ve onlarla söyleşi teknikleri çok önemlidir. Geçmiş kuşakların bilgilerini devralmış kişileri bulmak ve onlarla birlikte alana çıkmak, onların bitkilere ilişkin gözlemlerini not etmek ve bu bilgileri başka deneklerle sınamak önerilebilecek etkili bir yoldur. Kırsal kesimde genellikle araştırmacılara rehberlik etmek erkeklerin işidir. Oysa besin ve ilaç olarak kullanılan otların toplanması, boyar maddeler ve bahçe tarımı Anadolu'da da, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, kadınların uzmanlık alanıdır. Kadınların gıda-ilaç toplama ve hazırlanmasında, çeşitli el sanatlarında (dokuma, hasır gibi) çok önemli kaynak kişiler oldukları unutulmamalıdır. Bununla birlikte mantar, meyve ve bazı yumrulu bitkileri erkekler ve özellikle erkek çocuklar toplar. Yaşları nedeniyle çocukları kaynak kişi olarak önemsememek hatadır. Hayvanların yediği ya da yemediği zehirli otları en iyi bilenlerse çobanlardır. Belirli bitkilerin adıyla anılan ve o bitkiyi kullanarak bir hastalığı iyi ettiğine inanılan ‘Ocak' tabir edilen kişiler de araştırmacıların kaçırmaması gereken kaynak kişilerdendir. Yörede ip, sepet, hasır örenlere ve dokumacı kadınlara, kullandıkları bitkileri, bitkisel boya maddelerini ve bunlardan nasıl yararlandıklarını danışmak gerekir. Bir başka kaynak kişi grubu ziraatçiler, veterinerler ve sağlık memurlarıdır.
Etnobotanik araştırmalarında oldukça yeni bir teknik de sayısal (quantitative) çalışmalardır ve bu araştırmaların katkısı giderek artmaktadır. Özellikle koruma ve sürdürülebilir kullanım ile sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çalışmalarda sayısal araştırmaların önemi büyüktür. İstatistiksel ve çok seçenekli (multivariate) uygulamalarla sahada elde edilen verilerin değerlendirilmesi ve ileriye dönük koruma-projelerinin tasarlanması olası hale gelmektedir. 1987'de Sir G. Prance tarafından etnobotanik çalışmalarında kullanılması önerilen bu yöntem, bilgisayar teknolojisinin yardımı ve istatistik programlarının kolay uygulanabilir hale gelmesiyle giderek daha çok araştırmacının kullandığı etkin bir araştırma aracı olmuştur. Sayısal tekniğin uygulanabileceği çalışmalara birkaç örnek vermek gerekirse: bir bölgede farklı sosyal, kültürel grupların yararlı bitki kullanımlarındaki farklılıklar; bitki kullanım tercihlerinin değerlendirilmesi; belirli bir çevredeki bitki örtüsüne insan kullanımının etkilerinin değerlendirilmesi; farklı tarımsal yöntemlerin belirli bitki türlerinde yarattığı etki (boy, yaprak özelliği, vb.); yararlı bitkilerin bir alanda ne kadar bulunduğu; bulunan bitkilerin ne kadarının insanlarca yararlı sayıldığı gibi örnekler düşünülebilir.
Fotoğraf ve video ile belgeleme de gereklidir. Fotoğrafla her bitkinin doğal ortamını, bu çevrede bulunma sıklığını, hangi türlerle bir arada olduğunu belgeleyebiliriz. Ekin/ürün isleme, harman, öğütme ya da kekik suyu çıkarma gibi uzun bir süreci gerektiren işlemlerin fotoğrafla belgelenmesinin yanı sıra videoya çekilmesi de gözden kaçabilecek ayrıntıların belgelenmesi için çok yararlıdır.
Alan çalışmaları sırasında ya da hemen ertesinde bitki tanımlamaları yapıldıktan, bitkinin türü ve varsa varyetesi öğrenildikten sonra, bilimsel yayınlar taranarak önce yayılım alanı, yayınlarda belirtilen kullanımlarla uyumlu bilgiler edinilip edinilmediği araştırılmalıdır. Yayın taramaları, henüz alan çalışması sırasında gerçekleştirilebilirse bize alanda yeni sorular sorma olanağını sağlar. Ancak çalışma sonunda, gerek çalışılan alanda, gerekse tüm Türkiye'de her bir bitkinin farklı ya da benzer kullanımlarının varlığının araştırılması çok önemlidir. Genellikle Türkiye'de yapılan etnobotanik yayınlarda göze çarpan en önemli eksikliklerden biri bu konuda gözlenmektedir. Kaynaklar oldukça dağınık olduğundan ve bu konuda başvurulabilecek bir merkezi kütüphane, veri tabanı, vb. olmadığından yayınlar taranmamakta ve bulunan bilgiler yeterince değerlendirilememektedir. Yurtiçi kaynaklar ve yayınlar kadar özellikle komşu ülkelerdeki (Yakin Doğu ve Akdeniz bölgesi) etnobotanik çalışma verilerine, kaynaklarına erişim de gereklidir. Özellikle Yakın Doğu konusunda önerebileceğim en iyi veri tabanı İngiltere'de KEW Botanical Garden'in Economic Botany bölümünde hazırlanmış ve bu alanda çalışanlara açık olan SEPASAL (Survey of Economic Plants for Arid and Semi Arid Lands) veri tabanıdır. MEDUSA (Mediterranean Network) gibi Akdeniz uluslarının bitki kullanımlarına ait veri tabanları da henüz tümüyle yeterli olmamakla birlikte taranmalıdır. Ayrıca özellikle Yunanistan, İtalya gibi ülkelerde gıda ve ilaç olarak kullanılan bitkilerle ilgili giderek artan yayınlar göz ardı edilmemelidir.
Uzun vadeli ve çok yönlü bir alan çalışmasıyla elde edilen bilgiler, disiplinler arası bir anlayışla ve farklı uzmanların katkısıyla değerlendirildiğinde, bitki listelerinden oluşan alışılagelen etnobotanik raporlardan çok daha fazla katkı sağlayacak ve halkın bilgi birikiminin ülkemiz yararına kullanımı mümkün olacaktır. Eğitime ve yerel kalkınmaya yönelik olduğu kadar halktan alınan bilgileri onlara derli- toplu bir biçimde sunmaya yönelik popüler yayınlar da etnobotanik alanında düşünülmesi gereken önemli çalışmalardandır.

Hiç yorum yok: