Çarşamba, Ekim 12, 2011

KIRMIZI KANTARON HASADI

Ağustos ayı başında fitoterapist dostum Şaduman Karaca ziyarete geldiğinde bahçemde çok miktarda Kırmızı Kantaron (Centaurium erythraea) olduğunu farketti. Bu güzelim çiçeklerden bol bol toplayıp kurutmak üzere demetledik, astık. Pek çok derde deva bu tıbbi bitkiyi özellikle karışım olarak çaylarda kullanmayı öneriyor. Belirttiğine göre bu bitki metabolizmayı harekete geçirir, rahatlatır, iltihap dindirir, kanı temizler ve direncimizi arttırır. Iştahsızlık, mide zayıflığı ve mide rahatsızlıklarında yararlı olan bu bitki özellikle eğir kökü, sarı centiyan kökü, tıbbi papatya ve rezene ile karıştırılarak içilirse faydası artıyor. Uygulama için elbette önce bir uzmana danışmakta yarar var. Benim çalışmalarımda Bodrum'da da bir alt türünün (Centaurium erythraea Rafn. ssp. rhodense (Boiss. et Reuter) Melderis) Pembe Kantaron adıyla mide rahatsızlıklarında çay olarak içildiği kaydı vardı. Ayrıca sarı kantaron gibi zeytinyağında bekletildiğinde yara kapatıcı kullanımı da belirtilmişti. Rıdvan Polat'ın Edremit'te yaptığı çalışmada da zeytinyağında bekletilerek kullanıldığı kaydedilmişti. Türkiye'nin birçok yerinde tıbbi amaçlarla kullanılan bu bitkinin kendi bahçemde bu yıl bol miktarda açması sevindiriciydi. Ayrıca toplamaya kıyamadığım az miktarda Sarı Kantaron da (Hypericum perforatum L.) arılarım için doğal güçlendirici olarak açtı durdu bütün yaz.