Perşembe, Mayıs 01, 2014

BAYRAMİÇ TOHUM TAKAS VE YEREL ÜRÜNLER ŞENLİĞİ

Bir Tohum Takası daha gerçekleşti, her takası ülkemizin tarımsal biyoçeşitliliğini korumaya yönelik tuğlalardan biri olarak görüyorum. Kendi bölgemdeki takaslara olabildiğince katılıp bahçemden birkaç tohumu orada paylaşmak, yeni bir iki denemelik tohum almak, ama en önemlisi bu işe gönül vermiş dostları, sevdiklerimi yeniden görmek ve yeni dostlar edinmek çok keyifli. Şenlikten önceki gün panellere ayrılmıştı. Cuma'nın iş günü oluşu ve panellerin tüm gün sürmesi nedeniyle yerelden panellere katılım azdı, ama farklı yerlerden gelip deneyim paylaşan birçok kişi vardı. Her iki panel aynı mekandaydı, birinden birini seçmek gerekiyordu ve ancak birini dinleyip diğerinde tartışılan konulardan habersiz kaldık. Yerel ürünlere ilişkin geliştirilmeye çalışılan sistemlerle yerel meyveleri ayırmamak belki daha anlamlı olurdu. Yine de umarım her iki panel de katılımcılara yeni çözümlere dair fikirler, yeni görüşler sağlamıştır. Kendi adıma ben yeni şeyler öğrendim, yeni ve güzel insanlar tanıdım. Cem Birder'in yöneticiliğini yaptığı Yerel Meyveler panelinde Muğla Meyve Mirası Çalışma grubu adına 2006-2011 yıllarında sürdürdüğümüz projemizden bahsettim kısaca. Bu konudaki notlara Toprak Ana'dan ulaşılabilir.

Bitlis- Hizan'dan gelen İlçe Tarım Müdürü Özgür Umut Ayaz ve Arıcılar Birliği başkanı Feyzullah Bey'i tanımak büyük kazançtı. GOLA adına İstanbul'dan katılan İrfan Çağatay'la dirsek dirseğe, birbirimizin söylediklerini onaylayıp eklemeler yaparak paneldaş olmak da güzeldi. Seferihisar Belediyesinin nasıl farklı bir belediyecilik yaptığını dinlemek de çok hoştu. Panel sırasında başlayan sağanak yağmurun ertesinde Cem'in Bayramiç tepelerindeki kiraz ve elma bahçelerini gezmekse en güzeliydi.

Tam bir şenlikti bu yıl da pazaryeri... Otlarından meyvelerine, yerel ürünlerden kül suyuyla yapılan deterjanlara ve hatta çuvalla satılan at bokuna dek geniş bir ürün
yelpazesine sahipti. Belediyenin desteği sanırım oldukça sınırlıydı, ama Buğday Derneği ve Çanakkale Ekolojik Yaşam İnisiyatifi (ÇAYEK) üyelerinin etkin katılımı, birbirinden farklı ürünler sunması çok hoştu. Pazarda Gelibolu Ocaklı köyünde tıbbi bitkiler üreten kimyacı Kübra Üzel hanımı tanımak, ondan bir türlü tohumdan yetiştiremediğim ekinezya fideleri almak, bahçelerinde yetiştirdikleri ceviz, hünnap, badem, üzüm, elma karışımı kuru yemişlerden tatmak ve hünnap kurutma konusunda işin püf noktasını öğrenmek harikaydı. Yıllar önce de İstanbul'daki bir doğal ürünler fuarında ilk kez ekinezya çaylarını alıp, Türkiye'de yetiştirmelerinden çok etkilendiğimi anımsadım. Birbirimizin bahçesini ziyaret etme niyetleriyle ayrıldık. Sevgili ziraatçı arkadaşım Sibel Açık'la takasa kalamadan yola düzüldük, İzniğe döndük.
Balıkçı Mustafa ve arkadaşları bizi iki gece Yeniköy'de ağırladı, hepsine çok teşekkürler. İki yıl önceye oranla bahçeleri çok gelişmiş, avlu rengarenk çiçeklerle, fidelerle şenlenmişti. Sarı buğday unundan Zeynep hanımın yaptığı ekmekleri ve bu yıl ilk kez yediğim otlu böreği de harikaydı. İznik'ten, onlarda olmayan çiçek tohumları ve bağla (Lathyrus) fideleriyle gidip, oradan mercanköşk, kekik, adaçayı ve karakafesotu fideleri yüklenerek döndüm. Bitki ve lezzet paylaşımları her zaman olduğu gibi çok keyifli, ah bir de mısır ve darı tohumluklarımı unutmayaydım... Bayramiçli Roman bir kadının hayıttan ördüğü bir keletir ile (soldaki resimde en solda- yanındaki hayıt+kargı), eski bir sepet de hediyelerin en güzeli olarak koleksiyona katıldı. Güzel anılarla geçti bir tohum takası daha...